2012 yılından bu yana Teknopark İzmir’de faaliyet gösteren Digitoy Games, masa oyunları kategorisinde Türkiye’de ilk 3 firma arasında yer alıyor. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca oyuncuya ulaşan Digitoy Games, günlük 200 bin civarında aktif kullanıcıya ulaşıyor. Etkileşimi yüksek oyunlar geliştirerek yenilikçi ve farklı oyun deneyimleri sunmayı hedefleyen Digitoy Games, çok yakında yeni bir oyunla Amerika ve Kanada pazarında yer alacak.
Öncelikle sizi ve firmanızı tanıyabilir miyiz?
Ben Can Erçelebi, Digitoy Games kurucu ortağıyım. 2012 yılında şirketimiz kuruldu. 3 ortak olarak kendi öz sermayemiz ile Alsancak ofisimizde çalışmalara başladık. 2012 yılında Teknopark İzmir’e başvurduk. Kabul edildikten sonra 8 yıldır burada faaliyet gösteriyoruz. 9 kişilik bir kadromuz var.
Peki bu alanda çalışma yapmaya nasıl karar verdiniz?
Şöyle ki üç ortağız demiştim. Oyun geliştirme konusunda Türkiye’nin ilk girişimcilerinden olan Mustafa Özsakallı ve Nasuh Özsakallı ile 2011 yılında kendi stüdyomuzu kurmaya karar verdik. Mustafa Özsakallı Türkiye’de bu işi ilk yapanlardan ve ilk mobil oyun stüdyosunu kuran kişi. Telefonlar için oyun geliştirip Avrupa pazarında başarı gösterdi ve bu başarı hikâyesini başlatıyor. İstanbul’dan İzmir’e geldiğinde şirketleşme fikrinde biz üçümüz bir araya geldik ve firmamızı kurduk.
Ağırlık olarak masa oyunları dediğimiz alanda geliştirme yapıyoruz. Türkiye’de bu alanda hatırı sayılır bir konumdayız. İlk üçte olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Butik bir ekibimiz var. Mevcut kadromuz ile uygun ürünleri üretiyoruz ve yayınlıyoruz. Tüm pazarlama süreçlerini de biz yönetiyoruz.
Masa oyunları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bu oyunlar Board Games olarak adlandırılmaktadır. Türkiye ve Amerika yurtdışı pazarı için geliştirilen bu oyunların günlük kullanıcıları 200 bin civarında. Alışılagelmiş masa oyunlarının online oyuncular tarafından oynandığı oyunlardır. Mesela Amerika pazarı için iki kişi ile oynan bir oyunu tamamladık, önümüzdeki ay soft launch olacak. Çoklu ve çevrimiçi kullanımın olduğu oyunlar geliştiriyoruz.
“Türkiye’de normalde dört kişi ile oynanan bir oyunu ilk kez iki kişi ile oynanabilmesini sağladık.”
Sadece masa oyunları üzerinde değil mi çalışmalarınız?
Evet. Biz kendi oyun motorumuzu geliştirdik. Bu sayede tüm platformlar için geliştirdiğimiz oyunları tek bir yapıdan yayınlayabiliyoruz. Ayrıca kullanıcı davranışlarını ölçme konusunda kendi analiz alt yapımızı oluşturduk ve geliştirmeye devam ediyoruz.
Hedef kitleniz hangi yaş aralığı?
Bizim hedef kitlemiz 30-60 yaş arasındadır. Bu kitlenin yüzde 70’i Türkiye, yüzde 30’u yurtdışından oluşmaktadır.
İleriye dönük hedefleriniz nelerdir?
Şu an çalışmalarımız tamamen yurtdışı pazarı için. Orada yayınlayacak olduğumuz oyun kategorisindeki rakiplerimizden farkımızı güçlü yönlerimizi ortaya koyarak Google play ve Apple Store’da ön plana çıkmayı hedefliyoruz. Yeni gireceğimiz bu pazarda kendimize yer bulabileceğimizi düşünüyoruz.
Türkiye’de oyun sektörü ne durumda?
Türkiye özelinde yeni bir alan ve ancak gelişiyor; gelişmeye de açık. Bizler Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği kurucu üyesiyiz ve bu anlamda mevcut eko-sistemimize katkı sağlamak için Ege Bölgesi’nde yer alan tüm oyun geliştiriciler ile iletişim halinde kalmaya çalışıyoruz. Şuan Türkiye oyun ihracatı rakamına bakacak olursak 1 milyar dolarlık bir faaliyetten bahsedebiliriz. Ancak sektörün gelişmesi iki temel şeye bağlı; kaliteli insan gücü ve sermaye. Türkiye’de şu an oyun sektörüne Devlet tarafından tanımlanmış ciddi teşvikler söz konusu.
Teknopark İzmir ‘in sizlere ne gibi katkısı oldu?
Sanayi-Üniversite iş birliği içerisinde yazılım ekosistemi içinde bulunmak çok büyük bir artı. Gerek kendi alanımız için gerekse diğer çalışma alanları, hiç fark etmez ne kadar etkileşim içinde bulunursanız kendinizi geliştirmek için de o kadar faydalı oluyor. Diğer yandan akademisyenler ile olan iletişim, karşılıklı fikir alışverişi bizlere hem kendimizi, çalışma alanımızı tanıtmak adına fırsat yaratıyor hem de kendilerinin danışmanlığından da faydalanabiliyor. Öte yandan üniversitedeki nitelikli öğrenci ve mezun yapısı sayesinde işgücü anlamında da destek görüyoruz.
